Sepetim (0) Toplam: 0,00TL

EDEBİYATIMIZIN USTALARININ GÖZÜNDEN ATATÜRK VE DEVRİMİN YÖNÜ - Muharrem Anıl

Günümüzün önemli aydın, yayıncı ve yazarlarından Taylan Özbay’ın Edebiyatımızın Ustalarının Gözünden Atatürk ve Devrimin Yönü kitabı geçtiğimiz şubat ayında Telgrafhane Yayınları’ndan çıktı.

Özel olarak seçilmiş 10 ismin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Aziz Nesin, Sait Faik Abasıyanık, Orhan Veli, Oktay Akbal, Halikarnas Balıkçısı, Rıfat Ilgaz, Melih Cevdet Anday, Orhan Kemal ve Ceyhun Atuf Kansu’nun İstiklal Savaşı, Türk Devrimi, Atatürk ve toplumsal düzene dair hatıra, anekdot ve alıntılarıyla desteklediği kitabında, Özbay aslında bir dönemi incelemiyor, bir yön saptamaya çalışıyor.

Uzun süren, büyük bir emeğin ürünü olduğu içeriğindeki çeşitlilik ve zenginlikten belli olan bu kitap ile Özbay, dün ile bugün ve gelecek arasındaki bağlantıyı kurmamıza önemli bir katkı koyuyor. Hafıza tazelememizi sağlıyor.

Bunu yaparken de, bugün pek çoklarının yaptığı gibi, alışılageldik şekilde, 1919-1938 devrimler dönemini değil, özellikle hemen sonrasında Türk edebiyatının burçlarında parlamış isimlerin bakışlarını çevirdikleri istikameti irdeliyor, böylece unutulmaya yüz tutanları hatırlatıyor, Atatürk’ten bir adım sonrasını sezmeye çalışıyor. Bize, Türk devriminin yönü tartışmasına dair çok büyük tanıklar gösteriyor.

Bugün, özellikle 90’lı, 2000’li yıllarda doğan nesil için, sadece şiirde Garip akımının öncüleri olarak bilinen Orhan Veli ve Melih Cevdet’in, sadece Türk öykücülüğündeki rolüne vurgu yapılan Orhan Kemal’in, non-teist kimliği ile ön plana çıkarılan Aziz Nesin’in, Hababam Sınıfı’ndan ibaret sanılan Rıfat Ilgaz’ın ve benzer kaderi paylaşan diğerlerinin toplum hayatına dair de ne denli şuurlu birer dava insanı olduklarının altını bir kez daha çiziyor.

Bu yönüyle aslında, Özbay’ın kitabı Türk edebiyatının toplumsal düşünce boyutunu merak edenler için de bir rehber niteliği taşıyor.

Zira bugün Orhan Veli’nin “İrticayı nerede görürsek, yenmeye çalışacağız.” diye cesurca haykırdığını bizlere hatırlatan kaynak pek azdır. Onun için hep, suya sabuna dokunmayan şair profili çizilmektedir.

Oysa, Özbay’ın kitabında görüyoruz ki, tarih içerisinde toplumun ilerici kesimleriyle her biri farklı biçimlerde etkileşim kurmuş, bu isimlerin tamamının ortak noktaları şunlardır: derin bir yurt sevgisi ve millete duyulan yüksek muhabbet, Atatürk’ün, İstiklal Savaşı’nın ve Türk Devrimi’nin Türk toplumunun ileri atılma macerasındaki önemli rolünü kavramış olmak, bu devrimlerin halkçı ve toplumcu bir çizgide daha da ileriye taşınması gerektiğine olan inançları ve bu yönde yılmadan çalışmaları. Zira, kitaptan alıntılayacak olursak, Melih Cevdet’in ifadesi ile “Devrim, bir varış noktası değil, yol açıcı ilk adımdır.”

Yine Özbay, tamamı sol tandansta yer alan bu isimler aracılığıyla, bugünün solcularına ve Atatürkçülerine de anlamlı bir mesaj iletmektedir. Bu noktada, Ceyhun Atuf Kansu’dan kitapta yer alan iki alıntı yaparak, bu mesaj konusunda bir fikir oluşturmaya çalışalım. 

İlki bugünün solcularınadır:

“Cumhuriyet devrimi ya da Atatürk devrimi yadsındı mı, her yeni ilerici deney, kendi köprü ayaklarını yıkmış olur.”

İkincisi ise günümüzün Atatürkçülerine:

“Halk yönetimi hangi halka dayanıyor? Yoksul halka mı? Yoksa sınıfsızlığın gölgesinde boy atmış çıkarlar oligarşisine mi? Halkçılık ilkesi, yoksul halkın ilkesidir.”

Velhasıl, Taylan Özbay tutkuyla üzerine alındığı misyonuna uygun şekilde aydınlık vazifesini yerine getirmeye devam ediyor. Ve bize göre, ülkedeki her ilericinin kütüphanesinde bulunması gereken, bir rehber değerinde Edebiyatımızın Ustalarının Gözünden Atatürk ve Devrimin Yönü.

Öyleyse biz de incelememizi, Taylan Özbay’ın cümleleri ile sonlandıralım:

“Bir güzel yol vardı, yürüyorduk, yarım kaldı; o yola yeniden dönülsün isteriz…”

 

(Anlık Kültür, 26.04.2020)

Not: Kitabın ürün sayfasına erişmek için BURAYA tıklayınız.



Kapat